Haber

Bahçeli’den ‘İnci Parçalar’ yorumu: Dilber karakteri komplo işaretidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Manisa mitinginde konuştu.

Kanal D’de yayınlanan İnci Taneleri dizisi hakkında konuşan Bahçeli, “Astronot kardeşimiz Alper Gezeravcı’nın uzaya gittiği ve Türkiye’nin başını yukarılara çevirdiği bu dönemde, Dilber karakterini bir dizi filmde sunmak, bir başka çözülemeyen çelişkiyi daha beraberinde getiriyor.” ve zamanlamanın prestijiyle anlamlı bir komplonun işareti.” “Gazze’de devam eden insani felaketler, Ortadoğu’da körüklenen silahlı çatışmalar, ABD ile İran arasında sertleşen gerilim ve terör örgütlerinin çevre bölgelerde yuvalanması, etrafımızdaki tehdit kuşağının giderek genişlediğini ve harekete geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Buna karşı tüm milli güç unsurlarımızla uyanık olalım” dedi.

MHP liderinin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

TALEP EDİLEN SİYASİ MÜDAHALELERE TOLERANS YOKTUR: Sekiz ay önce yine Manisa’yı savundunuz, güçlü bir iradeyi tercih ederek istikrarı sağlamayı ve Türkiye’yi büyütmeyi seçtiniz. Bizi hiçbir zaman utandırmadınız. Onu hiçbir zaman zor duruma düşürmedin, zorluğa mahkûm etmedin. 56 gün sonra 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde birbirini tamamlayan üçüncü tur olan yerel seçimler yapılacak. Manisa’nın yeniden sevenlerine kucak açacağına inanıyorum. Manisa’nın varlığını ve birliğini ipotek altına almayacağına inanıyorum. Madem evet diyorsunuz, madem tamam diyorsunuz, madem sorun yok diyorsunuz o zaman partimiz adına Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Sayın Cengiz Ergün’ü bir kez daha sizlerin iradesine ve takdirine emanet ediyorum. . Manisa’da geçersiz demokratlara, yalan söyleyenlere, yıkım elebaşılarına, DEM’li siyasi zorbalara hoşgörü yok, izin yok, ödül yok.

Milliyetçi Hareket Partisi’ni temsilen Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adayları oldukça pahalı isimlerden oluşuyor ve şu isimlerden oluşuyor:

AlaşehirBelediye Başkan Adayımız Sayın Necdet Türk’tür.
kulaBelediye Başkan Adayımız Sayın Hüseyin Tosun’dur.
SalihliBelediye Başkan Adayımız Sayın Zeki Kayda’dır.
sarıgolBelediye Lider Adayımız Sayın Necati O Selçuk’tu.
SelendiBelediye Başkan Adayımız Sayın Nurullah Savaş’tır.
TurgutluBelediye Başkan Adayımız Sayın Yunus Oğan’dır.

AK Parti’yi temsilen Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adayları şu seçkin isimlerden oluşuyor:

AhmetliBelediye Başkan Adayımız Sayın Ahmet Alhan’dır.
AkhisarBelediye Başkan Adayımız Sayın Ömer Emek’tir.
DemirciBelediye Başkan Adayımız Sayın Erkan Kara’dır.
GölmarmaraBelediye Başkan Adayımız Sayın Kamil Öz’dür.
GördesBelediye Başkan Adayımız Sayın Muhammet Akyol’dur.
KırkağaçBelediye Başkan Adayımız Sayın Fevzi Ok.
KöprübaşıBelediye Başkan Adayımız Sayın Regaip Topuz’dur.
saruhanlıBelediye Başkan Adayımız Sayın Ekrem Cıllı’dır.
somaBelediye Başkan Adayımız Sayın Hakim Bülent Türkmen’dir.
prenslerBelediye Başkan Adayımız Sayın Yavuz Kurt.
Yunus EmreBelediye Başkan Adayımız Sayın Mehmet Çerçi’dir.

BELEDİYEMİZİN TEMELİ İNSAN SEVGİSİDİR: Belediyenin görev ve sorumlulukları yalnızca; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, polis, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin, mezarlıklar, ağaçlandırma, parklar ve yeşil alanlar, konut, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik, spor, Orta ve yüksek öğrenim yurtları alanlarında iş üretmek, hizmet vermek değildir. Belediyecilik, insan onuruna, insan onuruna, insan yaşam ve varoluş haklarına saygılı bağlılık, saygılı ve sevgi dolu muamele anlamına gelir. Gözyaşlarını silmeyen, sönen umutları canlandırmayan, ihtiyaç sahiplerine sahip çıkmayan bir belediyenin görevini ve sorumluluğunu tam olarak yerine getirmiş olduğu söylenemez. Belediyeciliğimizin temeli insan sevgisidir.

VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMALIDIR: 31 Ocak gece yarısı İzmir Gaziemir’de, sadece ekmeğinin peşinde koşan temiz kalpli taksi şoförü, bir hain bile olabilecek bir korkaklıkla sırtından vurularak hayatından çıkarıldı. üşümesin, soğukta dışarıda kalmasın diye arabasına bindi. DEM’ci ve bölücü katilin “Herkese güvenemezsin” sözleri cinayetin hemen ardından kamera kayıtlarına yansıdı. Vefat eden taksi şoförümüze Allah’tan rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Türkiye’nin huzurunu bozmak, halkımızın can ve mal güvenliğini kundaklamak için faaliyet gösteren alçaklar için dünyayı yok etmeliyiz. Teröristler, suç örgütleri, yıkıcılar, casuslar, iç ve dış ihanet cepheleri, Türkiye’nin yeminli düşmanları, nifak ve fesat üreten şerefsizler kara propagandalarına hız kesmeden devam etseler de, birbirimize güvenmekten, kucaklaşmaktan vazgeçmeyeceğiz. birbirlerinin sığınağı olmak. Sefilliğe, kötülüğe, eskiliğe, köksüzlüğe, karamsarlığa teslim olmayacağız. Taksi şoförümüzü öldüren alçağın cezalandırılması, vatandaşlığından çıkarılması, hayatı boyunca rezil olarak yaşaması adaletin ve hakkaniyetin gereğidir. Türkiye’yi darboğaza sokmak, iç güvenliği ve sosyal sistemi felce uğratmak amacıyla sistematik ve şiddet içeren operasyonlar yürütülüyor. İstanbul’da Fatih Camii imamına bıçaklı saldırı, Kalima Tevhid pankartı taşıyan vatandaşın dövülmesi, Santa Maria Kilisesi’nde işlenen cinayet, Diyarbakırlı Ramazan Pişkin’e suikast, Türkiye’ye karşı kumpas kurulan olaylardan bazıları. birbirleriyle iletişim halindedirler. Mizah programına katılan palyaçoların gazilerimize yaptığı onursuz hakaretler, 100 yıl önce Cumhuriyetin ilanına yüzsüzce atılan darbe iftirası, zulüm var diyerek şehitlerimize merhamet etmeyen korkakların, teröristin varlığı Kahraman çocuklarımızın kanını döken saldırılar, her geçen gün yoğunlaşan bölücü dayatmalar çok dikkat çekici provokasyonlar ve kaynak dayanaklarıdır. dışarıda.

DİLBER KARAKTER KOMPLOSU: Astronot kardeşimiz Alper Gezeravcı’nın uzaya gittiği ve Türkiye’nin başını yükseklere çevirdiği bu dönemde; Dilber karakterinin bir dizi film aracılığıyla hizmete sunulması bir başka kaçınılmaz çelişkiyi ve zamanlama prestijiyle önemli bir komplo işaretini taşıyor. Gazze’de devam eden insani felaketler, Ortadoğu’da körüklenen silahlı çatışmalar, ABD ile İran arasında sertleşen gerilim ve terör örgütlerinin çevre bölgelerde yuvalanması, etrafımızdaki tehdit kuşağının giderek genişlediğini ve önlem almamız gerektiğini gösteriyor. Buna karşı tüm milli güç unsurlarımızla teyakkuz halindeyiz.

YENİ BİR ANAYASA İHTİYACI AÇIKTIR Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkındaki kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde okunurken hiçbir görgü, edep, ahlak ve ölçüye uymayan protesto gösterileri görülemez. demokratik bir haktır ve bu şekilde gösterilemez. Can Atalay, ilk derece mahkemesinde görülen Seyahat Parkı davasında karar verdi. Bu karar Yargıtay tarafından onaylandı. Bu kararı uygulamaktan başka çaremiz kalmadı. Anayasa Mahkemesi, vesayetçi bir tavırla, tarihi bir hatanın faili olarak Atalay’ın haklarının alışılmadık bir şekilde ihlal edildiğine karar vererek tartışmalara yol açtı. Krizin ve kutuplaşmanın gerçek mimarı ve gerçek kışkırtıcısı, Türkiye karşıtlığının merkezi olan Anayasa Mahkemesi’dir. Nerede hain, terörist, hata varsa; Anayasa Mahkemesi, Türkiye’nin varlığına, birliğine ve egemenlik haklarına düşman olanların yanında yer alıyor ve onların lehine olan hak ihlali kararlarını cömertçe açıklıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi’nin baskıcı ve skandal kararına boyun eğmedi ve söz konusu kişinin milletvekili üyeliğini kaldırdı. Parlamentonun sorumluluğunun sadece anayasadaki çelişkileri ortadan kaldırmak değil, aynı zamanda milli iradenin onurunu, adaletin ve hukukun onurunu korumak, kollamak ve sonuna kadar korumak olduğunun altını çizmem gerekiyor. Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu açıktır.

ÖZGÜR BEYLER SOKAK ADRESİNİ GÖSTERİYOR: Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın bu konudaki olumlu duruşu ve samimi daveti herkesçe bilinmektedir. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının okunması anayasal bir çelişkinin ürünü değil, aksine hukuki ve anayasal bir zorunluluktur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni şiddet ve nefret arenasına dönüştüren, ülkenin demokratik işleyişini hedefleyenlerin, milletimizin kutlu iradesine gölge düşürdüğü, karaladığı ve gölge düşürdüğü tartışılmazdır. Gazi Meclisimize yapılan saygısız, nezaketsiz ve kötü niyetli müdahalelere karşıyız ve bu vandallıkların demokrasiyle hiçbir bağlantısının olmadığına inanıyoruz. Bir yanda bölücü terör örgütünün emellerine kapılıp DEM’cilerin kuklası olmaktan utanmayanlar, diğer yanda Manisa sokaklarında yürüyüp halkların arasına çıkacak yüzü olmayanlar. insanlar ve toplum çaresizlik içerisinde, perişanlıklarını gizleyemeyecek bir durumdalar. Sayın Özgür sokağı işaret ediyor, ateşle oynuyor, hezeyandan hezeyana giriyor, düzenli konuşmalardan yıpranıyor, sözde darbe girişimine karşı mücadeleyi anlatıyor. DEM’li CHP komaya girdi. DEM’li CHP kontrolden çıktı. Hukuki ve anayasal bir sürecin tamamlanmasını darbe olarak nitelendirmek cehalet değilse, bilmelisiniz ki vatana, millete ve milli iradenin tecellisi olan Gazi Meclisi’ne hakarettir. Meclise hakaret millete ihanettir. CHP’nin terör örgütlerinden uzaklaşması, DEM yerine demokratikleşmesi, faşist çizgiden uzaklaşması gerekiyor. CHP’nin köklerine ve kimliğine dönüşü, demokratik yaşamımızın acil ve vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Yakın zamanda Türkiye’yi yönetmek için masaya gelenlerin bugün birbirlerine hiçbir şey söylememesi acıklı bir çatışma ve şiddetli bir tutkudur. Allah ülkemizi zillet ittifakından korumuştur. Gerçekten sadaka verdik. Dün söylediğini bugün inkar eden, dün yaptığını bugün inkar etmeye kalkışan, dün sahiplendiğine şimdi tahammül eden siyasi partilere Allah korusun, yerel yönetimlerde yetki vermek yıkıma hizmettir. Manisa’nın yıkımdan değil yükselişten yana olduğunu biliyor ve görüyorum.

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu